Oğlan kendini hasta hissetti. Yabancılarla konuşmaya başlamak bir çaba gerektiriyordu. İnsanların yüzüne bakmaktan korkardı ve konuşmaktan başka çaresi kalmayınca da kelimeler düşündüğünden farklı bir biçimde çıkardı ağzından. "Evet," diye yanıtladı. Ve hafifçe ürperdi. Bir salıncaklı sandalyede olmadığını unutarak sallanmaya çalıştı.
Yoksulluğa alışkın bir insanın dürüst ve huzurlu hali vardı üzerinde.