Olmayan bir şey olandan çok sarsıyor beni:
Tek o kalıyor ortada, o olmayan şey!
Tek o kalıyor ortada, o olmayan şey!
Ne olacaksa olur, bırak olsun;
En kötü gün de sonuna varır, bırak varsın.
En kötü gün de sonuna varır, bırak varsın.
Yüreğinizde kök salarsam meyvelerim sizindir!
Glamis beyi dediler oldun; Cawdor beyi dediler, oldun; öbür dediklerini de olursun… Ama tabiatına güvenim yok; fazla insan sütü emmişsin, en kestirme yoldan gidecek yürek yok sende. Yükselmek istemesine istiyorsun; içinde hırs yok değil; taş gibi de bir yüreğin olmalı yanında, o yok sende. Can attığın şeyi namusunla, suya sabuna dokunmadan elde etmek istiyorsun. Hem dalavere yapmayacaksın, hem de hakkın olmayan tahta oturacaksın! Sen kalk gel buraya, gel ki var gücümü söz edip akıtayım kulaklarından içeri. Korkusuz sözlerim seninle altın çelenk arasındaki engelleri kaldırsın ortadan; bir an önce giy başına kaderin giydirmek istediği tacı.
Yüzün, beyim, yüzün bir kitaptır unutma;
İçinde korkulu bir şeyler okuyabilir insan.
Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine bürünecek.
Bakışın, ellerin, dillerin gülsün;
Yüzünden lekesiz bir çiçek ol,
İçinden zehirli bir yılan.
İçinde korkulu bir şeyler okuyabilir insan.
Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine bürünecek.
Bakışın, ellerin, dillerin gülsün;
Yüzünden lekesiz bir çiçek ol,
İçinden zehirli bir yılan.
Kendini boşuna harcamış olur insan,
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
Ziyafet verildi mi candan verildiği söylenecek,
Yoksa yediği boğazında kalır misafirlerin.
İstenen yemek olsa, herkes evinde yemek ister.
Ziyafetlerde hoş sözdür yemeklerin tuzu biberi,
Yoksa neye yarar toplamak sofrada dostları?
Yoksa yediği boğazında kalır misafirlerin.
İstenen yemek olsa, herkes evinde yemek ister.
Ziyafetlerde hoş sözdür yemeklerin tuzu biberi,
Yoksa neye yarar toplamak sofrada dostları?