Wilhelm Genazino
EdebiyatRoman
E-Kitapbitirildi
Onca zamandır birlikte yaşadığım kadın, hayatımda tuhaf bir misafire dönüşmek üzere. İçimdeki kin sağır ve dilsiz bir kin ve kendini tüm konuşmalara kapatmış durumda. Bir kez sevmiş olan ve hâlâ seven biri, kendini aşka elverişli bir hale getirmenin ne kadar zor olduğunu, ne kadar uzun sürdüğünü bilir. İnsan acı çekerken anlar, aşk için emek vermeye bir daha kolay kolay kalkışamayacağını. Çekilen acı bir tür aşk tembelliği yaratır. Acı çeken kişi, bu kadar ağır bir işi boşu boşuna yaptığından korkar.
Bir kadın hayattan hoşlandığı zaman daha da güzelleşir.
Birinin gelip beni bu korkunun içinden çekip çıkarması lazım. Ama her zamanki gibi kimse gelmiyor. Kim gelecekti ki zaten? Birini bir felcin içinden çekip almak insanlara yabancı bir jest.
Evliliklerinden önce annemle babam, bira bahçelerinde, kır lokantalarında oturan, geleceğe umutla bakan neşeli gençlerdi. Hemen hemen herkes gibi onlar da kendi güçlerini gözlerinde fazla büyütmüş, evlenip çocuk sahibi olmuşlardı. Sonraki fotoğraflarda annemle babamın yüzü endişeli ve bıkkın görünüyordu.
Erkeklerin ıstırabı, bir kadını sevmeleriyle başlıyor. Bu ıstırap akıllarına bir nebze yatıyor çünkü onlara haz veriyor ve tatmin de ediyor. Daha sonra erkekler sevdikleri kadınla evleniyorlar. O kadar kolay olmasa da bunu da hâlâ anlayabiliyorlar. Sonra kadın iki ya da ikiden fazla çocuk doğuruyor. Erkekler bu süreçten sonrasını artık anlayamıyorlar.
Yalnızlık normal de birdenbire ortaya çıkması öyle iğrenç ki.
Jilet gibi gömleğimin altına iyice eprimiş bir fanila giymek hoşuma gidiyor. Hayatta er ya da geç yaşanan ıstırapların bir simgesi fanila.
Değişiklik yapma arzusunun üzerimde yarattığı baskı adeta elimi kolumu bağlıyor çünkü nasıl ve ne türlü bir değişiklik yapabileceğim konusunda en ufak bir fikrim yok.