"Ne kadar uzaklardayız!" diye içini çekti. "Neden?" "Kendimizden," dedi piskopos.
İnsanın öksüz olduğunu öğrenmek için bazen bir yıla ihtiyacı olması sence haksızlık değil mi?
Onu düşünmeden geçirdiği tek bir anı bile olmadığını, yediği ve içtiği her şeyde ondan bir tat bulunduğunu, yalnızca Tanrı'nın olan bir hak ve güce sahip olarak hayatının her saatini bütünüyle doldurduğunu ve kalbinin alacağı en büyük zevkin onunla birlikte ölmek olacağını itiraf etti.
"Hanımefendi, en geç 15 Eylül'e kadar ölecektir, tabii daha önce kendini bir kirişe asmazsa." Öteki, kılı kıpırdamadan şöyle dedi: "Tek sakıncası, 15 Eylül'e daha çok vakit olması."
Beni asla olduğum gibi görmeyen sendin.
Ben seni, hepsinin genç ve güzel olduğu ve en iyisini ayırt etmenin kolay olmadığı bir kalabalığın içinden seçtim.
İnançsızlık, inançtan daha dayanıklıydı, çünkü duygularla besleniyordu.
Durup baktığımda nasıl olduğuma Ve bana attırdığın o adımlara, Anlıyorum, bakınca ne olduğuma, Olabilirdim bundan kötü bin defa.~ Garcilaso de la Vega ~
"Öleceğim, vuruldum çünkü bilmeden, İsterse öldürmeyi çok iyi bilen Ve elbet bunu isteyecek olana."~ Garcilaso de la Vega ~