José Mauro de Vasconcelos
EdebiyatRoman
E-Kitapbitirildi
Mutlu olmak dedikleri ne? Kim bilir? Mutluluk zaman gibidir; hareketsizdir ve insanlar gelip geçerler. Gelip geçerler. Gelip geçerler.
Yüreğin ağrımadığını söyleyen kişiler yalancıdırlar.
Yalvarırım, bunu senden son kez istiyorum, yanıt ver; büyük insanlar güneşi nasıl uyandırabilirler?
Yeniden bir çocuğum. Düş gören bir çocuk. Yalnız bir çocuk. Niçin büyümeli? İstemiyorum. Hiçbir zaman istemedim. Ama zaman durdu, ben devam ettim. Aslında, kimse insanların acıya katlanma gücünü bilemez. Tek bilen kendi yüreğimizdir. Ve neye yarar?
Gözlerim, veda eden bir bakışla görüntüyü seyrediyordu. Daha sonra anımsamak için her şeyi ezberlemek istiyormuşum gibi.
Benim istediğim, hiçbir şey düşünmeden, bir bağlantıya girmeden gitmekti, gitmek. Hayat, kişinin hiç durmadığı, birbirini izleyen bir trenler, yollar, gemiler dizisiymiş gibi. Derdimi anlatamıyordum. Gitgide daha uzağa gitme isteği. Ama kişinin hiç dönmeyeceği bir uzaklığa. Hep ilerlemek...
Yalnızlığımla başbaşa oturmuş, Potengi ırmağının suları üzerinden geçen ışıklı gemiyi bekliyordum. Sonuçlarına aldırdığım yoktu ve cebimden bir sigara çıkardım. Dumanları havaya savurdum, benden bir şeyin de gemiyle birlikte gittiğini duyuyordum.
Gelecekle ilgili tasarılar yapamayacak kadar gençtik. Ve gençliğimiz bize her düşü, her olasılığı yasaklıyordu...
Tanrı'nın bize bağışladığı hayatı yaşamak istemek günah mıydı?
Ey güzel Meryem! Ben nasıl bir şehit olabilirdim? On beş yaşında? Böylesine büyük bir yüzme ve yaşama isteğiyle, yaşama ve sevme isteğiyle doluyken?
"Hısımlığı oluşturan yalnızca kan bağları değil, aynı zamanda yürek ve akıl bağlarıdır." Montesquieu
"Bundan sonra hayatım değişecek. Çok geçmeden ya bağımsızlığa kavuşacağım, ya da ölüme."
"Güneşe bak, Zeze, gidip güneşi uyandıralım."
Bir çocuk yüreği, unutur ama bağışlamaz.
"Unutmakla bağışlamak arasında ne fark var?"
"Bağışlarken kişi her şeyi unutuyor. Ama yalnızca unutmakla, pek çok kez insan yeniden anımsamaya başlıyor."
"Biliyor musun Zeca, olmak istediğin kadar kötü değilsin."
"İyi ya da kötü olmak istediğim yok."
"Sendeki tatsız yan, çok gururlu olmaya başlaman."
"Herkesin vurduğu bir çamaşır tahtası olmak istemiyorum."