Nasıl Ölünür

Nasıl Ölünür

Emile Zola

Hikaye

E-Kitap

bitirildi

Birbirlerini anlıyorlardı, ayrı ayrı yaşamışlardı ve ay­rı ayrı ölmek istiyorlardı.
Hayallerinden hiçbirini gerçekleştiremeyen, tutumluluğu ve tutarlılığı hiçe sayan çocuklarına karşı hiç saygısı kalmamıştı. Geriye kalan ve onları bağışlamasını sağlayan tek şey sevgisiydi.
Üçü birden dehşet içinde yatağın önünde diz çöktü. Ölünün ellerini öptüler, hıçkırıklar içinde gözlerini kapattılar. Tam o sırada çocuklukları akıllarına geldi, artık birer öksüzden başka bir şey değillerdi. Ama bu korkunç ölüm içlerinde bir vicdan azabı, bir nefret gibi kaldı.
İçlerinde, cimriliği ve parası çalınacak korkusuyla, ölmüş anneleri uyanmıştı. Para ölümü zehirlerse, ölümden bir tek öfke çıkar. Tabutların üzerinde insanlar dövüşür.
Gittikleri bir doktor ona istirahat ve güzel havalarda yürüyüş tavsiye etmişti. Ama insan çabuk tarafından küçük birikimler yapıp sonra da huzur içinde yiyebilmek isteyince, bu tavsiyelere hiç uymuyor. Adèle ileride satıp savıp taşraya çekildiklerinde dinleneceğini, yürüyüşlere o zaman çıkacağını söylüyordu.
Ticaret işi böyledir: Kendinizi tedavi ettirmeye zaman bile bulamadan ölür gidersiniz.
Charlot toplu mezarın arka taraflarında bir yerde yatacaktı. Tarlayı rüz­­gâr­dan devrilmiş haçlar, yağmurdan çürümüş çelenkler kap­lamıştı, kenar mahallelerdeki açlık ve soğuğun yığdıkça yığdığı bu ceset kalabalığını kusan, çiğnenmiş, horlanmış bir sefalet ve yas tarlasıydı burası.